Ruhun çıbanı: Tamamlanmamış işlerimiz..

Günlük yasamin kosusturmasi içerisinde biz de akar gideriz.. En çok ihtiyacimiz olan kendimizle bas basa kalmayi çogu zaman yadsiriz. Bir kere bas basa kaldik mi geçmisten gelen nedenler, ne içinler, gelecege giden kaygilar üsüsür kafamiza.. Bunun içindir ki yok sayariz bildiklerimizi ve bilmediklerimizi..

Yasam boyu birçok ani biriktiririz. Bunlardan bazisi hatirladikça hosumuza giden bazisi ilk gün ki tazeligini sürdüren. Ancak bazi anilar vardir ki hatirladigimizda dahi bizi derinden sarsan, canimizi yakan, istemesek de zihnimizde varligini koruyan, uygun bir firsat buldugunda ortaya çikan. Peki ne oluyor da bizi rahatsiz eden bu deneyimleri yine de zihnimizde tutar, unutmayiz?

Birçok psikoterapi yaklasimi bu duruma çesitli açiklamalar getirmistir. Gestalt terapi yaklasimi da bunlardan biridir.  Gestalt yaklasimina göre ihtiyaçlarin karsilanmami yasamin temelini olusturur eger ihtiyaçlar uygun bir biçimde karsilanmazsa, gestalt döngüsü kapanmaz, açik kalir.  Her ne kadar birey baska bir ihtiyacini karsilamaya yönelmis olsa da, karsilanmayi bekleyen ihtiyaç bellekte kalir ve organizmanin dikkatini çekmeye çalisir . Birey karsilanmamis ihtiyaçlarina yönelik farkindaligini kaybetmeye basladigi zaman ‘tamamlanmama’ süreci devreye girer ve tamamlanmamis isler olusur. Örnegin; bir kisinin çocukluk döneminde o döneme ait bir ihtiyaci psikolojik veya biyolojik açidan istendigi gibi karsilanmamis olabilir. Çocuklugunda üzüntüsünü belli etmesine izin verilmeyen bir çocuk, bu ihtiyacini yok sayip farkina dahi varmayabilir. Zamanla karsilanmamis ihtiyacina yönelik farkindaligin kaybolmasi ile birlikte tamamlanmamis bir ise dönüsen bu durum kisinin ileri ki yaslarinda kisiler arasi baglanma sorunu veya duygusal iliskilerinde problemler yasamasina bile neden olabilir

Birey karsilanmamis ihtiyaçlari yüzünden günlük yasantisi içindeki ihtiyaçlarini da istenilen biçimde karsilayamaz. Karsilanmamis bu ihtiyaçlar çogaldiginda ve bireyin bunlari tolere edebilme gücü azaldiginda bir takim ruhsal rahatsizliklar ortaya çikmaya baslar. Tamamlanmamis ihtiyaçlar ne kadar geçmise ait olursa olsun, tamamlanmak üzere fonda yer alirlar ve devreye girmek için beklerler. Iste bu nedendendir ki hatirlamak istemedigimiz anilarimizi hatirlar dururuz.

Terapi sürecinde, tamamlanmamis islere yeniden bir yolculuk baslar. Terapide simdi ve burada yeniden deneyimlenen bu yasantilara alternatif bakis açilari getirilerek tamamlanma süreci en uygun sekilde gerçeklesitirilir.